LUETGERT DAVASI

Adolph Luetgert, 1845 yılında küçük bir Alman köyünde dünyaya gelmiştir. Amerika’ya göç ettikten sonra edindiği mal varlığı sayesinde itibar kazandı ve kendini güvence altına aldı. Kendi ülkesinde çıraklık yaparken, Chicago’da bir şirkette çalışmaya başladı. Luetgert; hırslı, çalışkan ve tutumlu yapısı sayesinde birkaç yıl içinde biriktirdiği parayla kendi işini kurdu. İlk eşi doğum sırasında hayatını kaybettikten (1878) sonra ikinci evliliğini Alman Louisa Bicknese ile yaptı. Louisa, Luetgert’ten yaklaşık 10 yaş daha küçük ve minyon yapılı bir kadındı.

Luetgert 1892’de şehrin en büyük sosis üretim fabrikasının sahibi oldu; ancak 1897’de bir dolandırıcılığın kurbanı oldu. Bu süreden sonra ciddi mali sıkıntılar içerisine girdi. Luetgert’in evliliği, içinde bulunduğu mali sıkıntılar sebebiyle giderek kötüleşti. Evliliklerini kötü yönde etkileyen tek şey para değildi; ayrıca Luetgert bir “kadın avcısı” olarak tanınmaktaydı. Eşine fabrikada kalması gerektiğini öne sürdüğü gecelerde hizmetçisiyle birlikte oluyor; ayrıca zengin bir dul olan Bayan Christina Feld ile flört ediyor ve ona aşk mektupları gönderiyordu.

Louisa 1 Mayıs akşamı 12 yaşındaki oğlu Louis ile sohbet etmiş ve oğlu odasına çekildikten sonra Louisa bir süre kocasıyla yalnız kalmıştı. Bu sürede iki yetişkin arasında ne yaşandığı tam olarak bilinmemekle birlikte, o geceden sonra Louisa ortadan kaybolmuştur.

Sonraki ünlerde Luetgert arkadaşlarına karsının kendisini terk ettiğini söyler. Louisa’nın kardeşi Luetgert’e ablasının nereye gittiğini sorduğunda umursamaz tavrıyla karşılaşır. Ayrıca bu süreçte Luetgert polise de başvurmamıştır. Louisa’nın kardeşi Luetgert’in umursamaz tavrından kuşkulanınca yetkilileri uyarur ve ertesi hafta dedektifler fabrika ve çevresinde aramalara başlar; fakat hiçbir şey bulamazlar.

Fabrikanın gece bekçisi Frank Bialk polise, Louisa’nın ortadan kaybolduğu gece patronunun şüpheli davranışlar içerisinde olduğunu ve fabrikanın bodrum katındaki büyük buhar kazanıyla meşgul olduğunu söyler. Bu ifadenin ardından polisler tekrar arama yaparlar. Kazan iki hafta önce temizlenmiş olmasına rağmen içerisinde kalın, yağlı bir sıvı kalıntısı bulunmaktadır. Bu kalıntılar çıkarıldıktan sonra dedektifler iki altın yüzük ile kemik parçaları bulurlar. Yüzüklerden biri, “L.L.” harfleri yontulmuş bir alyanstır. Ardından daha fazla kemik parçası, takma diş, saç tokası, kömürleşmiş korse ve yakınındaki kül yığınında çeşitli kumaş parçaları elde edilir. Bulguların ele geçirilmesinin ardından Luetgert cinayet suçundan tutuklanır.

Karısını öldürdükten sonra potas kostik solüsyonunda cesedini çözerek yok etmeye çalışan “sosis kralı”nın hikayesi bir sansasyona dönüşür. Halk arasında, Luetgert’in karısını et ürünlerinde bir bileşen haline getirdiği söylentileri hızla yayılır. Bu söylenti sonrasında ülkede sosis tüketiminde ciddi bir azalma meydana gelmiştir.

Luetgert karısının evden kaçtığını ve hala hayatta olduğunu iddia etmeye devam etmiştir. Bunun üzerine mahkeme suçun maddi deliline ulaşmak için Antropolog George Dorsey’i çağırır. Kazanda bulunan kemik parçalarını inceleyen Dorsey, bunların küçük yapılı bir kadına ait olduğunu ifade eder. Luetgert’in mahkum edilmesinde etkili olan, Dorsey’in ifadesi olmuştur. Sosis kralı ömür boyu hapis cezası almış olmasına rağmen hapiste bir yıldan biraz uzun bir süre yattıktan sonra 53 yaşındayken kap hastalığı sebebiyle yaşamını yitirdi.

Bu davaya dair bir takım mitler bulunmaktadır: Louisa Luetgert’in duruşma başladıktan sonra on iki farklı eyalette görüldüğü; ama asla bulunamadığı söylenmiştir. En ünlü efsanelerden biri ise New York’ta Avrupa’ya giden bir gemiye binerken görülmesiydi. Adolph Luetgert bunu duyduğunda, karısının kesinlikle ülkeden kaçtığını düşündüğünü ifade etmişti. Ancak Louisa’nın, hiçbir zaman Amerika Birleşik Devletleri dışında görüldüğü rapor edilmedi.

Adli antropolojinin dönüm noktası olarak kabul edilen Parkman-Webster davasının ardından Luetgert davası da önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilmektedir. Bunun sebebi, bir cinayet davasında ilk kez bir antropoloğun ifade vermesi için çağırılmasıdır.

Kurbanı yok etmek için kullanılan özel yöntem sebebiyle dava, medya tarafından da ilgi görmüştü. Luetgert yalnızca karısını öldürmekle kalmamış; aynı zamanda halkın hayal gücüne etki ederek oluşturduğu kaygı sebebiyle et yeme alışkanlıkları üzerinde de doğrudan bir etki meydana getirmiştir.

Kaynaklar:

https://yalereview.yale.edu/sausage-vat-murder-1897

https://en.wikipedia.org/wiki/Adolph_Luetgert

Adolph Luetgert and His Dissolving Wife, 1897

Yorum bırakın