Aylık arşivler: Nisan 2023

YAŞ TAHMİNİ

İnsan kemiklerinden biyolojik profillendirmede en önemli adımlardan birisi de ölüm yaşı tahminidir. Burada erişkin ve erişkin olmayan gruplar için farklı metotlar uygulanmaktadır. Dental ve osteolojik metotlar erişkin olmayanlarda kullanılırken, erişkin iskeletlerinde ise dental, osteolojik, histolojik ve kompozit metotlar kullanılmaktadır. 

  1. Erişkin Olmayan Bireylerde Yaş Tahmini:

Erişkin olmayan bireylerde dental ve osteolojik oluşumların aşamalı ve düzenli bir biçimde ilerliyor olması sebebiyle yaş tahmini, erişkin bireylere göre daha kolay ve güvenilirdir. 

a) Dental Metotlar: 

En kolay dental yöntem, süt dişlerinin tomurcuklanma süresinden süt dişlerinin ve daimî dişlerinin çıkış sürelerini ve sırası ile yapılan dental yaşlandırmadır. Aka ve ark. (2015) fetus ve yeni doğan bebeklerde yaptıkları çalışmalar sonucunda erişkin olmayan bireylerde dişlerden yaş belirleme üzerine bir metot geliştirmişlerdir.

Diş cementum halkaları, dişe kesit açılarak diş kökünün çevresindeki siyah ve beyaz çizgileri/bantları sayarak yaşın tahmin edildiği bir tekniktir. Bu, dişlerden yaş tahmini yapmada iyi sonuçlar elde edilen bir yaşlandırma metodudur. Dişlerden kesit almanın dişi tahrip etmesi ve özel ekipmanların gerekli olması, bu metodun dezavantajları iken, metodun avantajı yaş tahminindeki hata payını 2.5 yıldan daha az bir zamana indirmiş olmasıdır.

b) Osteolojik Metotlar:

Erişkin olmayan bireylerde;

  • Cranial gelişme safhaları, 
  • Uzun kemiklerin epifiz kaynaşma dereceleri,
  • Diyafizlerin maksimum uzunluk ölçümleri yapılarak yaş tahmini yapılmaktadır.

1979 yılında Stewart tarafından, postkraniyel kemiklerin birincil ve ikincil kemikleşme merkezleri yaş belirlemede kullanılmıştır. Bu kemiklerin vücutta kaynaşma sırası şu şekilde belirlenmiştir: Dirsekler, kalça kemikleri, ayak bilekleri, diz kapakları, el bilekleri ve en son omuzlar.

*Çöloğlu S, İşcan MY. Adli Osteoloji, 1998, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü

Bu şekle göre;

  • Temas eden eklemler sırasıyla
  • Dirsek (E-Elbow)
  • Kalça (H-Hip)
  • Ayak bileği (A-Ankle)
  •  Temas etmeyen eklemler sırasıyla
  • Diz (K-Knee)
  • El bileği (W-Wrist)
  • Omuz (S-Shoulder)

• Dirsek ekleminden başlayarak saat yönünün tersine yapılan sıralamada 

E=1, H=2, A=3, K=4, W=5, S=6

• Bu sayıların 13 ile toplamı çocuğun yaşını verir

• Örneğin diz ekleminin epifizleri kaynamışsa 13+4=17

  • Erişkin Bireylerde Yaş Tahmini: 

Erişkin iskeletlerinde yaş tahmini çalışmalarında dental, osteolojik, histolojik ve kompozit metotlar kullanılmaktadır.Burada; dişlerin sürme safhaları, dişlerden alınan ölçümler, kafatası suturaları kaynaşma safhaları, epifiz kaynaşma dereceleri, kaburga kemiklerinin sternal uçları, pubik simfisiz ve auricular yüzeydeki yaşla ilgili osteolojik oluşumlar ve değişiklikler incelenir ve yaş tahmini yapılır.

a) Dental Metotlar:

En sık kullanılan metot, diş sürmesi tablosu yardımıyla 5 aylık bir fetüs ile 35 yaşa kadar olan kişilerin yaş tahminini yapmaktadır. Bu tablonun dezavantajı, 35 yaş sonrası bireyleri yaşlandırmada yetersiz kalmasıdır.

35 yaş sonrası için diş kökünün saydamlığı ölçümüne dayalı geliştirilen metot ile yaş tahmini yapılabilmektedir. Bu metotta üst ve alt kesici dişlerden alınan örneklerin formüle uygulanmasıyla yaş tahmini yapılmaktadır. Burada diş kökü uzunluğu, diş eti çekilmesi uzunluğu ve kökün ucunda görülen saydam bölgenin uzunluğu gibi ölçümler alınmaktadır. Bu uygulamanın dezavantajı ise diş eti hastalıkları ve bireyin yaşlı olmasının bu saydamlığı etkilemesidir.

Dişlerden yaşlandırmada iyi sonuç veren diğer yaşlandırma metodu da diş cementum halkalarıdır. İçeriği ve dezavantajları bakımından erişkin olmayan gruptaki yöntemle benzerlik göstermektedir. 

b) Osteolojik Metotlar: 

Kafatası sutuarları kaynaşması

Kafatası suturalarının ve maksilladaki palate kemiklerinin bebeklikten yaşlılığa kadar olan zaman içerisindeki kaynaşma safhalarının incelenerek skorlanması üzerine geliştirilmiş popüler metotlar mevcuttur. Bu metotlar genel olarak geniş bir yaş aralığı vermektedir. Ancak yapılan çalışmaların sonuçlarına göre, kafatası sutura kaynaşması güvenilir bir yaş belirleyicisi değildir; fakat diğer kemiklerle beraber değerlendirildiğinde anlamlı sonuçlar verebilir.

Ölüm yaşı tahmininde denenmiş diğer bir bölge de maksilla suturalarıdır. Maksilla suturalarının kaynaşma derecelerini inceleyen yeterli sayıda çalışma bulunmamakla birlikte, iskeletten yaş tahmininde tek başına kullanılmasının bazı dezavantajları da vardır. Bunlar, bireylerin patolojik durumlarının kaynaşma süresini yavaşlatması veya hızlandırmasından dolayıdır.

c) Histolojik Metot: 

Kemik histolojisi analizleri, uzun kemiklerden alınan kesitlerin mikroskop altında incelenerek, yaşla birlikte artan osteon sayısının ve yaş ile birlikte azalan harvesian kanallarının çaplarının hesaplanması ile ilgilidir. Bu metodun avantajı; çok parçalı, kırılgan veya yanmış kemiklerde bile uygulanabiliyor olmasıdır. Dezavantajı ise bu analizin yapılabilmesi için özel bir ekipmana, bu ekipmanı kullanabilecek eğitimli elemanlara ve analizi yapmak için kemiğin tahrip edilmesine ihtiyaç duyulmasıdır.

d) Kompozit Metot:

Pubik simfisiz, auricular yüzey ve kafatası suturaları yaşlandırmaları ile birlikte kullanılır. İskeletlerden yaş tahmini analizlerinin daha hızlı ve kolay yapılmasını sağlamaktadır. Bu programın avantajı, incelenen bireyin kemiklerinin tam olması halinde birçok veri toplayabilmesidir.

Faydalanılan Kaynaklar:

Çöloğlu S, İşcan MY. Adli Osteoloji, 1998, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü

Erol AS. İskeletten yaş tahmini, Ankara Üniversitesi DTCF Antropoloji Bölümü, Ders notları

Çeker D. Adli antropolojide yaş tahmini metodları, AÜDTCF Adli Antropoloji Dergisi, 2018;35,:35-54

Demirkıran DS, Çelikel A, Zeren C, Arslan MM. Yaş tespitinde kullanılan yöntemler, 2014;41(1):238-243

*Bu yazının tamamlanmasında emek veren değerli öğrencim (KSBÜ Adli Bilimler Lisans Bölümü) Ceren Aydoğan’a teşekkür ederim